Anti-Salak: bir sosyalite platformu

1. Yahoo'daki mail ve group hesaplarınızı kapatın. Böylece Yahoo'nun kısıtlı kaynaklarını israf etmemiş olursunuz ve Yahoo elektrik için daha az odun keser. Küremiz daha az ısınır.
2. Herkes klavyesindeki Türkçe tuşları söküp plastik fabrikalarına göndersin, nasıl olsa kimse kullanmıyo. Orada geri dönüştürülüp don lastiği yapılır, böylece küre ısınırsa daha az pişik yapar.
3. Evimizde bulunan kullanmadığımız fazla tuzları yollara serpelim, kar yağınca hemen erir. Eriyen kar küreyi soğutur, böylece küremiz daha az ısınır.
4. Kışın soba yakmayın. Yanmayan soba küflenerek küf mantarı popülasyonunu artıracaktır. Bu mantarlardan elde edilecek mantar çorbası, acil durum çantası için idealdir. Ayrıca soba yanmadığı için küremiz ısınmamış olacaktır. Sağolacaksınızdır.
5. Sıçarken bokunuza daha az bakın. Üzüm üzüme baka baka kararamayacaktır. Bu sayede kara üzümler azalacak, siyah renk azaldığı için güneş ışınları dünya tarafından daha az soğurulacaktır. Ve küre ısınmayacaktır.
6. Üşüyün.
7. Klima stoklayın. Küre ısındığında hem kendiniz kullanarak hem de başkalarına karaborsadan satarak fayda elde edersiniz.
8. Daha az sevişin. Ateşli olmayın.
   
9. Soğukkanlı olun. Göreceksiniz küre müre vız gelecek.
10. Kendinizi fırına atarak sıcağa alışın. Ölüyorsanız tekrar deneyin. Zamanla siz de bir küresel ısınma savaşçısı olacaksınız. Bezmeyin, gönül verin.
    

Önerileriniz bizim için değerli! Lütfen engin bilgilerinizi paylaşın ve bizi arayın! Evet, siz!

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Etiketler: angut, global varming, idiots, küresel ısınma, öneriler, salak, sevgi

Günlerden 24, aylardan 12 iken verelim reçeteyi ele gelmeyen götlere dedik, bakalım ne duruşu olacak bu gidişin iğdişi. La sayın okuyucu, seni seviyom.

Hahayt demeye kalmadan dün akşam ertesi günün önyorgunluğu tam avurtlarımızın aşağı yanına erdiydi ki olmayası şey oldu: Uyudum. Ulan hadi uyuyon, dedim içimden, niye rüya görmüyon angut. Neyseki dimağımızda henüz ayara taze imiş korlarımız, felekten bir düş düştü düşüme.

Dedik ya ertesi günlerimizin argınlığıydı bu üzerimize inen. Görmeyeyim görmeyeyim dedim, gene de, O, olanca tiskindirikliğiyle malına çakmaya arzıendam ettiren en dallamalık yerinden 2 kiloluğuyla, O! Evet, O, Salak İnsan, rüyama girmeye cüret eden bu alâmet-i fârika bir Salak'ın ta kendisiydi! Tanrı'm beni sev, dedirttim beynime. De ki, kudretin bizi aşamayacağımızdan alıkoya. Dememle bir oldu düşümüzü yitirmemiz. Biz evvelkilerden olmayaydık. Nitekim ilk değildi salaklarla haşrımız.

Zira O'nlar her yerde idiler.

Bir de uyandık ki
gün doğagelmişti
penceremizin dış cephe kaplamasından,
hem de zke zke.

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

İşte şimdi size son incilerimizden Burcu'yu takdim edeceem.

Kendileri bir anaokulunda İngilizce öğretmenliği yapıyor. Yani Türkçe okuma yazma bilmeyen Türk beyinlerinden son model İngiliz ve Amerikan sömürgesi yaratıyor. Bu da bir meziyettir, küçümsemeyin lan.

Bloguna attığımız ilk bakışın hemen akabinde kendilerinin şiire duyumsadığı yakın münasebeti yakından idrak ediyoruz. Fakat kendisi blogumuza konu olduğundan ötürü, Yeni Şiirler Antolojisi 2006 adlı antolojiyi S'imge Dergisi'nin bastığını belirtmiş ve belirtmek zorunda. Çünkü bir şairden bozma, bir şiirini bu antolojide yayımlattığında, yayıncının S'imge Yayınevi olduğunu mutlak suretle bilmemeli. Çünkü dediğimiz gibi bu zat bu bloga konu olmalı, yoksa olmaz, her şeyin bi kader bi kısmeti var. Dergiler kitap bassaydı zaten kitap olurdu a salak.

Evet konu insanımızdan burcu burcu inciler dökülmekte, dünyalık el öptüresi nasihâtler bir bir sıralanmakta. Burcu şu yazısında ne demiş: "Ama, diyeceğim o ki, kendi edebiyatımıza da daha fazla özen göstermeliyiz." Yani diyor ki başka edebiyatlara daha fazla değer veriyormuşuz, kendi edebiyatımıza da daha fazla değer vermeliymişiz. Yani burdaki açık döngü sonsuza dek paradoksal devinim yapacak nitekim, Burcu, hem başka edebiyatlara hem de kendi edebiyatımıza daha fazla değer vermemizi istiyor. Cümlede kullandığı süperlatif-dahi bağlacı dengesiyle beyinlerimize "Acaba bu kız cidden mi salak resmen mi salak yoksa şakacıktan mı salak?" sorusunu nakşettirmeden edemiyor. Çünkü konu insanımız, yazısında, beyninin kıvrımlarında dolanan taze sömürge duyusunu atamayarak aldığı üç kitaptan birinin Türk edebiyatına ait olduğunu belirtiyor; muazzam bir 3-1 dengesi. Burcu seni seviyoruz.

Konu insanının Antoloji.Com'a verdiği link de kendisinin payelenme derdi hasebiyle şahsın kendi sayfasına yönleniyor. Oysaki kişisel çıkar yoktur ulusal çıkar vardır, bunu öğretmemişler, normaldir.

İnsanları cahil bırakmayın be. Bilgimizi paylaşalım. Çünkü evet.

Not: Estella bacı öyle yorum atıp silmekle olmuyo bu işler. Blogunu da kapatmışın zaten. Götü yemeyen gelmesin bu bloga. Ayrıca anneler gününüz gün olsun.

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Bugüne kadar bu blogu teşrif ederek alayımızı şereflendiren bahtiyar ve münevver şahsiyetleri selamlama vaktidir. Teşekkürlerimizi buketler halinde sunuyoruz efendim. Türkçesi kıt armutları da depboylarında sallandırıyoruz efendim.
Yarınlarda görüşmek üzere, ilham vermenizi rica ve istirham ederim. Görülesi, duyulası, gayet antisalaklık gayet ele alınası durumlar varsa, işte duyurma yeridir bura. Bildirin, aydınlatalım! İşimiz bu, yoksa ne işimiz var salakistanda!

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Merkür'den az büyük içi boş bir kafa ele aldığımızda çokça hüzünlenmek abesle iştigaldir, efendim. Çünkü Allah zekiler gibi salakları da bizzat kendisi yaratmıştır. Ayrılık gayrılık gözetmeksizin hepsini bircek berabercek sevmeli, saymalıyız. Yoksa ayrımcılık olur efendim, onun kıçı kel mi de dışlayalım? Aha onda bir delik sende de aynı delikli iki lop, fark nerde? Fark tabii ki beyin kıvrımlarında! İnsanların kıçlarına bakmayın lan, kafalara bakın. Hangi insan salaksa, bilin o kafa öpülesidir, alın ona sevgi gösterisinde bulunun. Aynen geçenlerde şahit olduğum olaydaki kafası boyalı ama içinde beyin noksaniyeti tavan yapmış salak karıda olduğu gibi. Lan kaltak karı sen otobüs şoförüne nasıl manyak dersin lan, duracak düğmesine durağı geçtikten sonra basarsan otobüs herhalde ve tabii ki de sonraki durakta duracaktır.

İşte efendim verdiğimiz kaltak örneğinde de görüldüğü üzere kavatlık eğrisinde ekstremum noktaları yoktur. Çünkü bu bir sabit fonksiyondur, dünya düzenine etkisi olmadığı gibi dünya düzeninden de tesir görmez. Bunun parametreleri doğuştan gelen tahta eksikliği gibi elde olmayan kavramları kapsayan bir kümedir. Hadi şimdi kadehler ele, avuçlar göte!

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Salak ile asalak insan modeli arasındaki farklara göz atalım ciğerlerim.

Bilin ki bir salak; bu salak at uçmaz kervan zkmez bir mıntıkada izmarit çekiyor (zigara tellendiriyor aklınca). Burası bir kapalı alan. Yasalardan 4207, günlerden pazar: bir keyif bir keyif böyle zıplasan götün osuracak, bir gevşeme sendromu. Adam çekmiş izmariti, sen de izmaritin dibinde ikamet eden sade vatandaş. Bir sıçmak gelir ki sorma gitsin, adamın te izmaritine böyle sarı kahve ortaya karışık kıvamı tutturulmuş bok. Lan lavuk, hani bu ülkede yasa vardı, Lingo gelip sıçsın diye mi yazıldı Anayasa? Malavuruk hallerimiz bitmedi gitti be. Kevaşelere avuç açmayalım güzel kardeşlerim, 4207 sayılı yasaya riayet edek, güzel günleri geldi bilek. Yohusam boka bile insan gözüyle bakarız alimallah, hafazanallah. Gidişât kötüdür.

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Heyt gidi sizi Türkçe konuştuğunu sanan ablak mahluklar! Siz hiç sözlük denen şeyi bildiniz mi? Siz Türkçeyi dağbaşında mı öğrendiniz, yoksa öğrenmediniz mi? Siz hiç "bir çok" diye yazdığınız şeyin ne olduğunu sorgulama ihtiyacı hissettiniz mi? Ve dahi "bir kaç" yazarken "ulan bu 'kaç' soru sıfatıydı, ee bu cümle soru değil ki?" diye bi kafanızın içinden geçirseydiniz bari bre gafiller! Sayenizde artık birçok ve birkaç sözcükleri bir kaç ve bir çok şeklinde yazılır oldu! İnanmazsanız bakın!

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Abiler dün bakıverdiydim yayın akışına atv.com.tr'den, baktık 23:45'i gösteriyor Dikkat Şahan Çıkabilir için. Ulen neyise de açtık TV'yi kurulduk baş köşeye taşak maşak yaydık böyle üzerimize afiyet; saat oldu 23:45, dedi ATV yok yok. Saat 00:05 diye bi inatlaştı bu Şahan için, 00:05'i bekleye koyulduk. Ben dedim yok yok ben sana sçarım. Oldu mu saat 00:05 bu esnada. Ben bakar ekrana, yok arkadaş Şahan mahan. Ulen dedim ben okkalı sçarım senin ekranına TV'den bozma seni. Neyse ki saat ne zaman 00:25 oldu, işte o zaman Şahan hasıl oldu, izledik vesselam.

İnsan internet sayfasında 23:45, TV'de ise 00:05'te başlayacağını vaat ettiği programı 00:25'te başlatırsa, evet.

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)

Günümüz dünyasına ölesiye ışık tutacak cinsten şeylerden ziyade, dünyanın gelişimine ve dönüş yönüne direkt olumsuz etkide bulunan insanlardan (evet! kim olduklarını biliyorsunuz! onlar her yerde!) söz etme gereksinimimiz ayyuka çıkmıştır, efendim. Bugünden tezi yok aha bu noktaya nüfuz edeceez.

Yarınlarda görüşmek temennisini huzurunuzda arz ederim.

---

salak -ğı isim
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse.
(Kaynak: Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu)